Güzelliğin Ötesinde: İç Dünyanın Derinliklerindeki Değerler (Köşe Yazısı)

 

Rukiye TÜRKMEN - SOSYOLOG

İnsanın iç dünyasındaki derinliklerde hepimizin paylaştığı bir düşünce vardır: "Birlikte olduğum insanın yüzü, bedeni ve ruhu güzel olsun." Bu arzunun peşinde neleri feda ederiz, kimleri incitiriz, kimlerle başa çıkarız. Ancak güzellik sadece bir yanılsamadır. Güzellik, karşımızdaki kişiyi tanımak için bizi çeker. Eğer karşımızdaki kişi bize çirkin görünüyorsa, maalesef onu tanımak için çaba sarf etmeyiz bile. Halbuki gerçek güzellik insanın içinde yatar; kalbi ve ruhu güzel olmalıdır. Unuturuz ki, tanıştığımız kişinin iç güzelliği olmadığında, dış güzellik bile önemsizdir.

Bazen öyle anlar gelir ki, karşımızdaki kişiyle iletişime geçtiğimizde, derin konuları tartıştığımızda, ilk bakışta çirkin görünse bile, sohbetimiz sonunda onun iç güzelliğini keşfederiz. Ortak noktalarımızı fark eder, gülümsemesindeki güzelliği görürüz ve "bu kişi, hayatım boyunca aradığım kişi, ruh ikizim" deriz. O andan itibaren, o kişi birden bire bize en güzel insan olarak görünür.

Sokrates'in dediği gibi, "Sohbet edebildiğiniz insanla evlenin çünkü ilerleyen yaşlarda bunun sizin için en önemli şey olduğunu anlayacaksınız." Günümüzde özellikle eşler arasında sohbet kavramı azaldı. Kimiyle konuşsak, "Eşimle doğru dürüst sohbet edemiyorum" der. Bunun temel sebebi, güzellik kavramına fazla odaklanıp, karşımızdaki kişinin sadece dış güzelliğine bakarak derinlemesine tanımadan evlenmek.

Bunu önlemenin en iyi yolu, çok okumak ve farklı insanlarla iletişim kurmaktır. Böylece insanları daha iyi tanır, tecrübe kazanırız. Tıpkı yıllarca insan ilişkilerinde tecrübesi yapmış ve her türlü insanı görmüş birinin, birkaç dakika sohbetten sonra o kişinin nasıl biri olduğunu anlayabilmesi gibi.

Son olarak, güzellik ile çirkinlik bir gün deniz kıyısında karşılaşmış. Birbirlerine "Hadi denize girelim" demişler. Giysilerini çıkarıp yüzmüşler. Biraz sonra çirkinlik sudan çıkıp güzelliğin giysilerini giymiş, güzellik ise çıplak kalmamak için çirkinliğin elbiselerini giymiş. O gün bugündür, insanlar güzellikle çirkinliği birbirine karıştırır olmuşlar. Ama önceden güzellikle çirkinliği görmüş olanlar, giysilere aldanmaz, aslında kimin kim olduğunu tanırlar.