Turan Sevdasıyla Yankılanan Mersin'in Yaşlı Hikayecisi: Osman Da

 

Mersin'in sıcak topraklarında, tarihi bir coğrafyada, Turan ideolojisinin ateşiyle yanmış bir adam vardı: Osman Dal. Yaşlı ama deneyim dolu gözleri, birçok döneme şahitlik etmiş, geçmişin izlerini taşıyordu. Osman Dal, yaşlı bedenini Mersin'in sokaklarında dolaştırırken, içindeki sevda ateşini hiç söndürmemişti.

Osman Dal'ın turana olan sevgisi, çocukluğundan itibaren şekillenmişti. Babasının anlattığı efsaneler, Türk milletinin tarihini ona aşkla öğretmişti. Gözleri gençliğinde Anadolu'nun bozkırlarında, Orta Asya'nın dağlarında dolaşmış gibi dolanırdı. Her adımda, Türk halkının köklerine olan bağlılığı daha da güçlenirdi.

Mersin'in sıcak rüzgarları, Osman Dal'ın yüreğindeki Turan ateşini daha da körüklerdi. Bu ateş, onu sadece bir birey olmanın ötesine taşımıştı. O, kendini bir milletin parçası olarak görmüş, tarih boyunca yazılan destanların bir devamı olduğunu düşünmüştü.

Osman Dal, yaşlılık yıllarına gelmişti, ancak onun içindeki gençlik ateşi hiç sönmemişti. Turan'a olan sevda, onun her hareketinde, her düşüncesinde kendini gösteriyordu. Geceleri, yıldızları seyrettiğinde, o yıldızların altında yatan büyük coğrafyayı hayal ederdi. Orta Asya'nın engin bozkırlarında at sırtında dolaşan Türk boylarının görüntüleri, Osman Dal'ın gözlerinden hiç eksik olmazdı.

Bir gün, Mersin'in tarihi meydanında otururken, genç bir nesil ile karşılaştı. Onlara Türk milletinin köklü tarihini, Turan ideolojisinin güzelliklerini anlattı. O an, Osman Dal'ın gözlerindeki ateş daha da parladı. Gençlerle paylaştığı sevgi ve bilgiyle, Turan'a olan aşkını daha da büyüttü. Onlara, Türk milletinin birlik ve beraberliğinin gücünü, geçmişteki zaferlerini anlatarak, Turan'ın bir hayal olmadığını, bir ideal olduğunu gösterdi.

Osman Dal, Mersin sokaklarında dolaşırken, her adımda Türk milletinin bir parçası olduğunu, Turan'ın yüreklerinde yaşadığını düşünerek huzurlu bir şekilde yaşlanıyordu. Onun yaşamı, Turan sevdasıyla geçmiş bir destan gibiydi; tarihini, kültürünü ve aşkını gelecek nesillere aktarmaktan asla vazgeçmeyecekti.